Gazi Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 87. yıl dönümünde tüm Türkiye’de olduğu gibi Mersin’de ve Üniversitemizde de çeşitli etkinliklerle anıldı.
Mersin Valiliği tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen 10 Kasım törenine Mersin Valisi Ali Atilla Toros, Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar, il protokolü, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, gaziler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Törende Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar tarafından Üniversitemiz adına Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu. Anma töreni daha sonra Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliklerle devam etti.
10 Kasım Pazartesi günü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete uğurlanışının 87. yıl dönümünde Üniversitemizde de çelenk sunma ve saygı töreni gerçekleştirildi. Cumhuriyet Alanı’nda düzenlenen törende, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlayan program, saat 09.05’te siren sesleri eşliğinde iki dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından bayrakların yarıya indirilmesiyle devam etti.
Program, Üniversitemiz Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürümüz Prof. Dr. Şerife Yorulmaz’ın “Mazlum Ulusların Liderlerine Bağımsızlık Yolunda Atatürk Etkisi” başlıklı konferansı ile sürdü. Konferansa Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı ve Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk, Rektör Danışmanlarımız, dekanlarımız, daire başkanlarımız, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.
“Atatürk Sadece Geçmişin Değil, Geleceğin de İnsanıdır”
Konferans öncesinde konuşan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, bugünün bir yokluğun değil, aslında bir varlığın yankısı olan derin bir sessizliği barındırdığını ifade ederek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir isimden fazlası, bir çağın içinde yanmış bir ışık, bir aklın iradesi ve bir yüreğin cesareti olduğunu vurguladı. Atatürk’ün umutsuzluğun içinden bir ülke inşa ettiğini, karanlıktan aydınlık, esaretten özgürlük doğurduğunu belirten Prof. Dr. Yağcı, Atatürk’ün sadece geçmişin değil, geleceğin de insanı olduğunu ve bize bir heykel değil, bir düşünme biçimi bıraktığını dile getirdi.
Her 10 Kasım’da, saat dokuzu beş geçe duran hayatın bir insanın fikrinin bir milletin varlığını nasıl yüceltebileceğini hatırlattığını belirten Prof. Dr. Yağcı, “Bizim borcumuz, o dehanın ışığını söndürmeden taşımaktır. Bu konferansın amacı yalnızca anmak değil, onun akıl dediği berrak aynaya yeniden bakmak, onun Cumhuriyet dediği büyük ideali yeniden hatırlamaktır. Atatürk, bir dönemin kahramanı değil; her dönemin vicdanıdır. Atam, ruhun şad olsun. Biz burada hâlâ senin kurduğun o büyük rüyada, özgürlüğün, adaletin ve insan onurunun yanında nöbetteyiz.” şeklinde konuştu.
“Atatürk, Mazlum Milletler İçin Bir Esin Kaynağı Oldu”
Konuşmasında Atatürk’ün “mazlum milletler” olarak adlandırdığı ve o dönemde Batı emperyalizminin boyunduruğu altında bulunan Asya ve Afrika ülkeleri üzerindeki etkisine değinen Prof. Dr. Şerife Yorulmaz, “Batı saldırganlığına karşı öncü savaşı veren Türkiye olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk, hem emperyalizme karşı ilk kurtuluş savaşını gerçekleştiren hem de devrimci yönleriyle kendi döneminde ve sonrasında geri kalmış ve sömürge durumundaki bütün milletlere esin kaynağı olmuştur.” dedi.
“Atatürk Hem Kurtuluş Hem Kuruluş Modeli Sundu”
Atatürk’ün evrensel bir rol model olarak kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Yorulmaz, “Mustafa Kemal Paşa’nın öncülüğünde Türklerin tam bağımsızlığı savunması ve başarması, bu uluslara örnek olmuş ve ilham vermiştir. Türk Kurtuluş Savaşı başladığında mazlum milletlerin liderleri büyük baskı altındaydı. Hindistan’da Gandi ve Cevahir Lal Nehru hapisteydi, Mısırlı önder Zağlul Paşa İngilizlerin sürgünündeydi, Fas mücahidi Abdülkerim ise Madagaskar’da sürgündü. Hindistan Başbakanı Nehru, Atatürk’ün gençlik kahramanı olduğunu belirtmiş ve ‘Anadolu’da Yunanlılara karşı kazanılan büyük zaferin haberi hapishaneye ulaştığında bundan ne büyük sevinç duyduğumuzu, hapishanede dahi nasıl kutladığımızı çok iyi hatırlıyorum’ demiştir. Benzer biçimde Pakistan’ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah da, ‘Türk Kurtuluş Hareketi’nin lideri Mustafa Kemal Atatürk bütün dünya için bir örnektir’ sözleriyle Türkiye’nin kendilerine ilham kaynağı olduğunu vurgulamıştır. Tunus Devlet Başkanı Habib Burgiba ise Sakarya Savaşı’ndan itibaren Atatürk’ü örnek alarak kendi toplumunu da aynı yola sevk etmeyi düşünmeye başladığını ifade etmiştir.” dedi.
“Atatürk’ün Etkisi Asya’da da Görülmüştür”
Atatürk’ün etkisinin yalnızca Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile sınırlı kalmadığını belirten Prof. Dr. Yorulmaz, “Çin’de Atatürk’ün adı ‘Doğunun Güneşi’ olarak geçiyordu. Çinli tarihçi Prof. C’hi Tzu-Hsi, onun ‘Doğu’nun yeni güneşi ve yeni önderi’ olduğunu söylemektedir. Vietnam’da Ho Chi Minh, 1920’lerde Türk Kurtuluş Savaşı’nı yakından izlemiş ve Mustafa Kemal’in liderliğini ‘Doğu halklarının zincirlerini kırdığı bir dönüm noktası’ olarak nitelendirmiştir. Ho Chi Minh, Türkiye’nin başarısını ‘Asya’nın uyanışı’ olarak tanımlayarak Türk modelinden üç temel ilke çıkarmıştır: bağımsızlık için halkın seferber edilmesi, ulusal kimlik ile anti-emperyalist bilincin birleşmesi ve Batı modernizmini yerel değerlerle sentezleme arzusu. Bangladeş’in milli şairi Kazi Nasrul İslam da Sakarya Zaferi haberlerinin Bengal’e ulaşmasının ardından 1921’de ‘Kemal Paşa’ şiirini yayımlamıştır. Bu şiir kısa sürede halk arasında destanlaşmıştır.” şeklinde konuştu.
“Atatürk Bir Kuramcı Olarak da Öne Çıkmıştır”
Konuşmasını Atatürk’ün kalıcı etkisi üzerine sürdüren Prof. Dr. Yorulmaz, “Mustafa Kemal Paşa, ‘Türkiye’nin müdafaa ettiği dava, bütün mazlum milletlerin, bütün şarkın davasıdır’ diyerek mücadelenin evrensel boyutunu ortaya koymuştur. ‘Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün şark milletlerinin de uyanışını öyle görüyorum’ sözleriyle bu milletlerin er geç bağımsız olacaklarını müjdelemiş, ‘Müstemlekecilik ve emperyalizm yeryüzünde yok olacak’ öngörüsünde bulunmuştur. Atatürk’ün ortaya koyduğu yalnızca bir kurtuluş modeli değil, aynı zamanda bir kuruluş yöntemi de Üçüncü Dünya ülkelerinde yankı bulmuştur. O, yalnızca bir lider, devrimci, devlet adamı ve asker olarak değil; bir kuramcı olarak da öne çıkmıştır.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Konferansın sonunda, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı tarafından Prof. Dr. Şerife Yorulmaz’a teşekkür belgesi takdim edildi.
Video Haber İçin Lütfen Tıklayınız.
Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü